Sahi bize ne oldu?..

Geçtiğimiz günlerde; Irak’ın kuzeyinde “Pençe-Kilit” operasyonunda terör örgütüne bağlı teröristlerle çıkan çatışmada 12 askerimizi şehit vermenin derin acısı ve hüznüyle bu yazıma başlayacağım. Şehitlerimize hürmeten yazma gereği duydum çünkü bu topraklar genç ölümlere fazlasıyla doydu. Yıllardır toprağa verdiğimiz şehitlerimizin kaç tane olduğunu sayamıyoruz bile. Öyle büyük bir acı bizdeki..

Birileri şimdi yazacaklarıma çok kızacak ya da alınacak olsa dahi, bunu yazmak boynumun borcudur! Böylesi bir zamanda sözlerime küsen küsün, kızan kızsın, zerre umurumda değil!.

Beni tanıyan herkes yaşam tarzımı, hayata bakışımı bilir. İnançlara, tercihlere, fikirlere ve bana ters gelen yaşam tarzlarına bile her zaman saygı duymuşumdur. Tahammül sınırlarını zorlayan anlarda bile tahammül göstermeyi bilmişimdir. Erzurum'da eğlence hayatının gelişmesi için de her zaman destek vermiş ve devamı içinde çaba göstermişimdir ama bu yılbaşı öyle olmayacak! Çünkü şehitlerimiz var!

Hayatının en güzel yaşlarında, gencecik fidanlar.. 12 can, 12 vatan evladı! Bizler yataklarımızda rahat uyuyalım, çocuklarımız okullarına gitsin, parklarda rahatça oynasın, yüzleri gülsün diye vatanın hudutlarını korurken canlarını veren yiğitlerimiz!

P.Tğm. Ramazan Günay, 24 yaşındaydı!

P.Uzm.Onb. İsmail Yazıcı, 31 yaşındaydı daha yeni evlenmişti. 3 aylık hamile eşi ve ailesi kaldı geriye. Çocuğunu bile göremedi dünya gözüyle!

P.Uzm.Çvş. Mehmet Serinkan, 32 yaşında iki evlat, gözü yaşlı eşini ve ailesini bıraktı ardında!

P.Uzm.Çvş. Abdulkadir İyem 25 yaşındaydı!

P.Uzm.Çvş. Ahmet Arslan, 25 yaşındaydı. Ahmet'in, geride babasız bir evladı kaldı!

P.Söz.Er Çağatay Erenoğlu, 27 yaşındaydı. O da geride iki evlat, gözü yaşlı eşi ve ailesini bıraktı!

P.Söz.Er Cebrail Dündar,25 yaşındaydı..

P.Söz.Er Semih Yılmaz, 23 yaşındaydı..

P.Söz.Er Yasin Karaca, 23 yaşındaydı..

P.Söz.Er Kemal Aslan, 22 yaşındaydı....

P.Söz.Er Enis Budak 22 yaşındaydı..…

P.Söz.Er Emre Taşkın, 22 yaşındaydı.

Her biri Türkiye’nin farklı bölgelerinde doğmuş ve vatan için omuz omuza bir çatışmanın ortasında şehadet şerbetini birlikte içmiş aslan gibi gençlerimizdi. Geride; kerpiç damlı baba ocaklarına ateş, yakınlarına tarifi imkânsız bir acı, ülkeye yas bıraktılar.

“Yas” konusunda bir vatandaş olarak benim de söylemek istediklerim var. Halkımız, yüreklerimize düşen bu ateşin acısıyla yaslarını doğal olarak resmiyette de yaşamak istediler. Bizim topraklarımızın her bir karışında, ülkesi için şehit olmuş her yiğidimiz çok değerlidir ve bunu isterken haklılardı. Fakat sonuç her ne olursa olsun bizim halkımız, her zaman şehitlerinin yasını resmiyete gerek duymadan yaşamayı da bildi.

2023 yılının ilk günlerinden beri bir felaket silsilesinin ortasına düşen ülkemiz, yılın bu son günlerde gelen yeni bir acının yasını, eğlence organizasyonlarına katılmayarak kendisi ilan etmeyi de bilecektir!

Ne yazık ki; her zaman yiğitliği ve vatanseverliği ile gurur duyduğumuz Erzurum gibi bir şehirde bile yeni yıl kutlamaları için havai fişekli, oynamalı, gülmeli organizasyon tanıtımlarından geçilmiyor. Sırf hepimiz rahat uyuyalım, özgürce yaşayalım ve hatta özgürce eğlenelim diye şehit düşen gençlerimizin kanları hâlâ sıcakken bari bu yılbaşında eğlenmeyin, ölmezsiniz ya kardeşim!

“Yoksul hanelerde ocaklar sönmüş, gencecik vatan evlatları gözlerini kırpmadan canlarını vermişken bu yılbaşında eğlenceler organize etmek nasıl bir umursamazlıktır? Biz ne vakit parayı ve eğlenmeyi şehitlerimizden ve acılarımızdan üstün tutar olduk? Örflerimiz, adetlerimiz ne zamandan beri yaşanmaz oldu? Siz ne zamandan beri bu kadar duyarsız oldunuz, anlamak mümkün değil!"

Yemeğinizi mi yiyeceksiniz? Yiyin. Alkol mü alacaksınız? Alın. Kimsenin sizin yediğiniz, içtiğinizle sorunu yok zaten ama bari bu gece anaların, eşlerin, evlatların gözlerindeki yaş halen akıyorken, o acıların üstüne göbek atmayın, halay çekmeyin, dans etmeyin, havai fişek patlatmayın! Bunları yapan işletmelere de bari bu yılbaşı gitmeyin! Biz yasını yaşayan evlatlarına ağlayan bir halkız, gençliklerini gören toprağın bile almaya utandığı askerlerimiz şehit düşmüşken eğlenmek mi aklınıza geliyor?

Başka şehirlerde kim ne yapar, kim ne eder beni hiç ilgilendirmiyor. Ben bu eğlenmenin sitemini kendi hemşerilerime edebilirim.

“Erzurum böyle değildi, Erzurumlu böyle değildi. Sahi bize ne oldu?”

Bilgiyle kalın...