KİMLİK SİYASETİ ÜZERİNDEN CHP’Yİ DİZAYN ETME ÇABALARI

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini geride bıraktığımız bu günlerde bazı iktidar yanlısı ve Muhalif gazeteciler sonuçların açıklanmasının hemen ardından sanki anlaşmışlarcasına CHP ve onun genel başkanı Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak kimlik siyaseti üzerinden CHP’de iç tartışma çıkarmanın formülleri arasında adeta birbirleri ile yarışır duruma geldiler.

 

Yazımın ayrıntılarına geçmeden önce şunu açıkça belirtmeliyim ki bu boş ve anlam ifade etmeyen bir çabadan başka da bir şey değildir. Uzun yıllar CHP’de siyaset yapmış ve CHP içinde birçok kademede görev almış biri olarak şunu açıkça belirtmeliyim ki CHP’de hiçbir zaman kimlikler üzerinden siyaset yapıldığına şahsım şahit olmadı. CHP Demokratik kitle partisidir. Bu partide her etnik kökenden, her inançtan insanlar vardır ve hiçbir etnisite ve ya kimliğin bir başka kimlikten üst olduğuna inanmaz her birey eşit muamele görür… Yani kısacası bu partide insana değer verilir.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Alevi inancına sahip olması dolayısı ile CHP’de kaos ortamı yaratmak isteyen, basın yolu ile CHP’yi yeniden dizayn etmek isteyen bazı güç odakları kutuplaştırılmış toplum yapısından oldukça memnun ki Kılıçdaroğlu’nun 6 benzemez partiyi bir araya getiren ve toplumda oluşan kutuplaşması ortadan kaldırması ile birlikte sevgi dilinin hakim olmasından rahatsız olmaya başlamışlar gibi.

Son seçimlere bakıldığında bunu açıkça görebilmekteyiz. Kılıçdaroğlu toplumun her siyasi görüşünden, her etnik kültürden, her inançtan oy alarak Türkiye’de adeta bir ilki başarmıştır. Kılıçtaroğlun’a oy veren seçmen kitlesine bakıldığında kendisini; Milliyetçi, Dindar, Mütedeyyin, Muhafazakâr, sağcı, solcu, liberal kesimlerden oy aldığını görmekteyiz.

Bu tablo elbette birilerini rahatsız edecektir, etmeye de devam edecektir. Bizler kaos ortamlarından çıkar elde etmeye çalışan karanlık odakların himayesinde olanlara  takılmayalım önümüze bakalım…Türkiye artık eski Türkiye değil Toplumumuz siyasi farklılıklarından dolayı oluşan nefret söylemlerinin yerini sevgi ve karşılıklı saygının egemen olacağı günlere adım adım ilerlemektedir. Bu nedenle diyiyorum ki biz bir bütünüz, bizler birbirimize sımsıkı kenetlendiğimiz sürece hiç kimse bizi parçalayamaz. Siyasi ve Kültürel farklılıklarımız bu ulusun doğal zenginliğidir.