Horasan Belediyesi'nde neler oluyor
Geçtiğimiz yıl bugünlerde adı yolsuzluk davalarıyla anılan Horasan Belediyesi'nde, yine yolsuzluk iddiaları ortaya atıldı. İddiaların odağındaki isim, bildiğiniz gibi son seçimde İyi Parti'nin adayı olarak seçimi kazanıp sonra Ak Parti'ye geçen Horasan Belediye Başkanı Hayrettin Özdemir'den başkası değil.
İddialar yenilir yutulur cinsten değil. Bunları ortaya atan ve savcılığa suç duyurusunda bulunan kişi, eski Belediye Başkanı Aydın dönemindeki tutuklanan ve sonrasında serbest bırakılan Horasan Belediyesi eski Personel Şirket Müdürü İlhan Aydın. İlhan Aydın, aynı zamanda eski Belediye Başkanının yeğeni.
Aydın’ın iddialarına göre Başkan Özdemir, belediyede personel fazlası ve bütçe yetersizliği olması nedeniyle personel alımı yasak olmasına rağmen kızı, kardeşi, yeğenleri, kayınbiraderi, amcasının oğlu ve hatta amcasının oğlunun eniştesi olmak üzere toplam 12 yakınını belediyede işe alıp önemli görevlere getirmiş. Bunlardan yeğenler Ö.Ö., L.Ö., K.Ö., A.S., Y.Y., kardeşi M.Ö. ve amcasının oğlu E.Ö. belediye personel şirketine alınıyor. Yine yeğenler C.Y., R.Ö., kızı T.Ç., kaynı M.T. ve amcasının oğlunun eniştesi F.B. gıda şirketine alınıyor. Yeğen Ö.Ö., belediyede memur varken yazı işleri müdür vekilliği ve mali hizmetler müdür vekilliğine Belediye Personel Ltd. Şti.’ne M.K. ile birlikte getiriliyor. İşçi olarak işe alındıkları için imza yetkisi olmayan bu kişiler, ödemeler ve işlemler yapılırken yetkilendiriliyorlar. Vay be, ne liyakatli bir aile!
Belediye bir gıda şirketi kuruyor. Bu şirket sayesinde "Halk Ekmek" üretimi yapılacak ve bunun için de makine gerekli. Buraya kadar bir sorun görünmüyor. Peki, bu gıda şirketinin müdürlüğüne kim getiriliyor dersiniz? C.Y., yani Başkan Özdemir’in yeğeni! Kendisi meclis kararıyla dışarıdan atanıyor. Bunun bir de maddi tarafı var, onu da yazacağım. Neyse, müdür olan bu yeğen ve belediye çalışanı Ö.Ö., ihale yoluyla ve usule uygun olarak MKE’den onay alınarak temin edilmesi gereken makineleri hiçbir araştırma yapmadan Malatya'dan bir firmadan 3 milyon liraya alıyorlar.
Bitti mi? Hayır! Bunun usule uygun olmadığını ve para aktarımı yapmayacağını söyleyen muhasebe müdür vekilliğine bakan R.S., mobbing uygulanarak istifaya zorlanıyor. R.S.’nin ardından, aynı göreve daha önce 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ihaleye fesat karıştırmakla yargılanan zabıta müdürü Y.Y. getiriliyor ve R.S.’nin onay vermediği para aktarımı, bu kişinin göreve gelişinden sonra “sermaye arttırımı” adı altında gerçekleştiriliyor.
Tabii, bununla da bitmiyor. Belediyeye ait, daha önce 3 milyon TL olarak ihaleye çıkan fakat katılım sağlanmadığı gerekçesiyle iptal edilen taşınmazların fiyatları güncellenerek yarı yarıya düşürüldükten sonra yapılan ihaleye birkaç kişi katılıyor. Bu ihalede mevcut belediye başkanının kayınbiraderi olan Ö.T.’nin eşinin şirketi UMAY İnşaat’tan bir kişi ihale yetkisi olmadan katılıyor ve bu ihale sonunda şirkete mevcut 6 parselden 5 tanesi 1,5 milyon TL ile usulsüz bir şekilde satılıyor. “Neden 5 tane almış?” demeyin. Aslında 6’sını da alacaklarmış ama ihaleye geç kalmışlar, yoksa o da alınacakmış. İlhan Aydın, belediye gıda şirketinin müdürü ve aynı zamanda belediye başkanının yeğeni olan C.Y.’nin ve kayınbiraderi Ö.Ö.’nün banka hesaplarının, telefon görüşmelerinin ve HTS kayıtlarının incelendiğinde, Ö.Ö. ile aynı zamanda aynı yerlerde bulunduklarının ortaya çıkacağını söylüyor. Düşük bir meblağ karşılığında belediyenin taşınmazları, belediye başkanının yeğeninin yönetiminde başkanın kayınbiraderine “ihale yoluyla” satılıyor. Vay be, tesadüfe bakın!
Bu yeğen C.Y.’nin emekli olduğu ve SGK bildirimi yapılmadan geldiği gıda şirketi müdürlüğü görevinde, şirket henüz faaliyete geçmeden ve kâr elde etmeden 30 bin TL huzur hakkı aldığı da yine iddialar arasında. Bu şirkete alınan personelin maaşlarının da usulsüz bir şekilde belediyeye ödettirildiği söylenmekte.
Bir de belediye binasının üst katının, öğrenci yurdu olması gereken hiçbir şartı taşımadığı halde öğrenci yurdu olarak işletilip gelir elde edildiği ve bu paraların gayri resmi bir şekilde bir kamu bankasına aktarıldığı gibi ağır iddialar bulunmakta.
Eğer tüm bu iddialar doğruysa, bu bir soygundur, yağmadır. Yaklaşık 37 bin nüfuslu; geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan küçük bir ilçede giden ve gelen belediye başkanları, icraat yapmak yerine ceplerini doldurma derdine düşmüşse vay halimize!
Bilgiyle kalın…