İYİ DE O İŞLER ÖYLE OLMUYOR İŞTE

Ülkemizi yerle bir eden deprem felaketinin ertesi gününden itibaren, başta Kahramanmaraş olmak üzere depremin yaşandığı diğer illerde de olduğum için yazlarıma ara vermiştim. Gazetecilik mesleğini icra ederken önceliğimi, insanlık görevim olarak yurttaşlarıma yardıma ayırdım. Bugün, günler sonra iş yüküm az da olsa azalınca, yoğun gündemin içinde bir şeyler yazma ihtiyacı duydum.

Malumunuz seçim startıyla birlikte partilerin milletvekili aday adaylıkları başvuruları son derece hareketli. Bugün aday adayları üzerine fikirlerimi siz değerli okurlarıma kalemimin gücü yettiğince arz etmeye çalışacağım.

Geçtiğimiz günlerde, içinde bulunduğum yoğunluktan bir fırsat bulup iki günlüğüne Ankara’ya gitme imkânı buldum. Parti genel merkezleri aday adaylığı başvurusu yapanlarla doluydu. Yasal bir sıkıntı olmadığı müddetçe, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes siyaset yapabilir, amaç ve gayesi minvalinde ilerleyebilir. Faydalı işler yapacağına inandığım her aday adayının yanında olduğumu da altını çizerek belirtmek isterim. Madem aday adayları dedik o zaman özellikle dikkatimi çeken bazı profilleri size anlatayım.

Hâlihazırda aktif siyasetin içinde olan, vekil seçildiği şehirde zerre iz bırakmamış, insanlarına dokunmamış, şehre ve memlekete bir dirhem faydası olmamış, bir nevi insan yokluğundan seçilmiş şahısların, aynı şehirden yeniden seçilebilmek ve siyaset yapmak için ısrarla yeniden diyenler var. Her şey iyi hoşta benim aklıma takılan aday olurlarsa hangi yüzle halkın karşısına gidip oy isteyecekler acaba? Parti genel merkezlerinin bu kez aday belirleme süreçlerinde bunlara özellikle dikkat ederek, hata yapmayacaklarını diye düşünüyorum.

Bir başka aday adayı modeli ise, aday adayı olduğu partiye maddi manevi hiçbir faydası olmamış, genel başkan veya genel merkezdeki bazı üst düzey yöneticiler ile çekildiği fotoğraflarla ortaya çıkarak yerini garanti etmiş gibi davrananlardır. İyi de o işler öyle olmuyor işte arkadaşlar. O partilerin teşkilatları var, o partilerde memleket meselesi için bedel ödemiş ve gerçekten faydalı olmuş insanlar var. Onlar varken sizlerin yapacağı fotoğraf çekilmekte yarışmak değil, faydalı olmakta yarışmaktır. Bundan önce yapmadınız bari bundan sonrası için seçilmek için değil, seçilmeseniz de mücadeleye dâhil olun takdir edelim.

Yurttaş; sizin akademik kariyeriniz, inancınız, verdiğiniz pozlar ve süslü cümlelerinizle ilgilenmiyor. İstediğimiz nedir biliyor musunuz? Ülkeyi her anlamda enkaz, vatandaşı da o enkazın altında bırakan bir iktidarın söz verip yapmadığı, refah seviyesi yüksek ve ekonomik anlamda şartların iyi olduğu bir ülke. Demokraside Dünyaya örnek olmuş, insan hak ve hürriyetinin en üst seviyede yaşandığı bir ülke. Yandaşın, yağmanın, yolsuzun, yasağın olmadığı bir ülke.

Yıllardır, bu değerler uğruna mücadele edip bedel ödeyen insanlarla fotoğraf çektirmeye çekinenler, şimdi çıkıp birileri ile fotoğraf çektirerek yer kapma yarışına giriyor. Emin olun ki o fotoğrafları çektirdikleriniz bile her şeyin farkında. İnsani ve siyasi nezaketleridir tebessüm etmelerini sağlayan, sizin güzel yüzünüz değil.

İnsan, sonuçta hak ettiği ve etmediği her şeyi isteyebilir. Bunu kişinin vicdanı ile ölçüyoruz. Buradaki asıl sıkıntıların büyüğü, genel merkezlerin takınacağı tavırdır. Millet ittifakı bileşeni olan partilere açık açık sesleniyorum, daha önce denenmiş ama başarılı olamamış şahısları aday ederseniz kaybedersiniz. Seçildiği bölgede bırakın teveccüh görmeyi, yurttaş tarafından sevilmeyen şahısları aday ederseniz kaybedersiniz. Parti teşkilatlarını hiçe sayan, bir çay içmek için bile bir gün parti teşkilatlarına uğramayan ve buna basit bahaneler bulan birilerini aday ederseniz kaybedersiniz. Genel merkez ile ilişkileri olan ama yaşadığı şehir dâhil yurda, yurttaşa faydası olmayan, önceki dönemlerin vurguncularını aday ederseniz kaybedersiniz. Ve bu kaybın bedelini sadece siyasi hayatınızın son bulması ile siz değil, bu enkazdan çıkamayan ülke olarak hepimiz öderiz.

Tek amacı yurttaşın müreffeh bir hayat yaşaması, yurdun gelişmesi olan ve bu uğurda bedel ödeyenlerle yola devam etmek önceliğiniz olmalı. Yıllarca gece gündüz demeden, maddi ve manevi her anlamda elini taşın altına koyan insanlar ülkenin aktif siyasetinde rol almadıkça, bu düzen böyle gider. Bu ülkeyi yeniden kuracak olan şey liyakatli kadrolardır. Bunun içinde mecliste de liyakatli isimlerin olması gerekiyor. Millet ittifakının aday belirleme sürecinde bu hususlara dikkat edeceğinden şüphem yok ama ben yine de yıllardır bu ucube sistemin karşısında olan biri olarak uyarma ihtiyacı duydum. Küsenler, kızanlar olabilir, onlara da başarılar diliyorum.

 

Bilgiyle kalın…