BU NE RAHATLIK VEKİL HANIM?..

Geçtiğimiz ay, haklarında ortaya atılan bir takım iddialar nedeniyle ülke gündeminin en çok konuşulan isimleri; AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile birlikte ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve boşanma aşamasında ki eşi Ünsal Ban oldu. Zehra Taşkesenlioğlu, Erzurum Milletvekili olması sebebiyle en az ülke kadar şehrimizde de gündemin en başında yer aldı.

Hani iddialar dedik ya hepinizde biliyorsunuz ki hiçbiri hafife alınacak ve yenilir yutulur cinsten değil. Normal şartlarda adı geçen kişiler, siyasi kimliklerinin verdiği sorumlulukla suçsuzluklarının ispatı için yapılması gerekenlere önayak olurdu. Hadi onlar olmadı, demokrasi ve hukukun üstün olduğu bir ülkede, böyle iddialar ortaya atılsa bu iddiaların muhatapları, gerçekler ortaya çıkana kadar ya istifaya zorlanır veya görevden alınırdı. Ne yazık ki bizim ülkemizde hukuk ve etik gibi kavramlar uzun bir süredir lafta kaldığı için olsa gerek, Zehra Taşkesenlioğlu'nu aklayıp paklamak kendisine değil, bir kaç tane kalemşöre kaldı.

Ülkenin bütün erklerini ellerinde tutan bir siyasi yapı içinde olmanın verdiği rahatlıkla olsa gerek ki, kendilerinin adli mekanizmaların üstünde olduklarını düşünüyorlar demek. Hiçbir şey söylenmemiş, hiçbir şey olmamış ya da her şey gayet normal gibi davranmak yerine önce kendinizi aklayıp paklayın, sonra başkalarını aklayın beyler!. Parayla aklama işi olmaz, sadece kısa süreliğine üstü kapatılmaya çalışılır. Bu işler için Zehra Taşkesenlioğlu’nun sahibi olduğu Maya Danışmanlık firmasından bazı gazetecilere para gidip gitmediği, gittiyse meblağın ne kadar olduğu elbet bir gün ortaya çıkacak. O zaman görürsünüz akı pakı.

Her şeyi geçelim gelelim iddiaların muhatabı şahısların tutumlarına. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaları akıl alır gibi değil. Haklarında bir takım iddialar olan ve görev yaptıkları ilçelerinde sıfır itibar duyulan çoğu kayyum olan Belediye Başkanları da Zehra Hanıma destek olmuş. Böyle olaylarda ki şaşmaz bir harekettir bu, “Körler sağırlar, birbirini ağırlar!.” Bu kişilerin Belediye Başkanlık yaptıkları ilçelerde neler döndüğüne dair çıkan söylentileri delillendirince size duyurmak boyun borcum olsun. Bundan sonra özel alaka göstereceğim.

Bunca iddia ve o izlediğimiz videoda duyduklarımızın yüzde birini normal bir insana söyleseler, bırakın siyaset yapmayı, bırakın yandaş gezilerini, ekmek almak için bile utancından sokağa çıkmaz. Yahu hiç değilse en azından iddiaların akıbeti sonuçlanana kadar bunu yapın. Ama bunlarda öyle değil. Ailece geziye çıkmışlar. Ali Fuat Taşkesenlioğlu da gezilere iştirak ediyor. Yahu bu adam devlet memuru değil mi? Hangi sıfatla siyasilerle birlikte siyasi geziye katılıyor? Biri bana bunu açıklayabilir mi?

Zehra Hanımın koruma arttırması olayına gelirsek eğer, malum videoda, “Ya sizi, ya da kendimi öldüreceğim!.” diyordu kendileri. Yani bir nevi, “Kendine veya çevresine zarar vermesin diye önlem alınmış olabilir” diyerek iyi niyetimi takınmayı ve iyi niyetli düşünceyi seçmeye karar verdim vermesine de vekili olduğu şehirde bunu yapmasına gerek var mıydı?

Milletin vekili olmak için kırk takla atıp, kapı kapı dolaşıp, yalvar yakar oy aldıktan sonra kendini o milletten korumaya çalışmak nasıl bir güç zehirlenmesidir anlamış değilim. Bu millet seni kendini temsil etmen için seçti. Maaşını ödeyen de yine aynı millet. Yani milletvekili demek, milletin temsil hakkını almış maaşlı çalışanı demek değil midir? Hele bir de Erzurum gibi muhafazakâr bir şehirde onlara layık olacağını söyleyerek seçilip baş tacı edilmişsin ve Erzurum da esnaf gezilerine birkaç koruma ile gidiyorsun!. Vallahi pes, billahi pes!..

Erzurum halkı, seçtiği vekiline atfedilen ve şehirlerine layık olmayan iddialar neticesinde son derece utanç içindeyken, bir Erzurum kızı olarak Taşkesenlioğlu’nun da bu şehir halkına bir vefa ve adını aklama borcu vardı. Yapmadı. Kendisi de gayet iyi bilir ki Erzurum halkı için onur ve gurur her şeyden önemlidir. Madem bu şehrin vekilliğini aldı ona göre davranacaktı ya da bundan sonra davransın. Eğer vekilliğini aldığı bu halkı unutmuşsa hatırlasın ki Erzurumlular, sandık kurulduğu gün herkesi layık olduğu yere gönderecek. Bunun kaçışı yok. “Ben buna şüphe duyuyorum!.” diyen varsa da sandıkların kurulmasını beklesin. Sonra da mızmızlık yapıp ağlamak yok!..

Bilgiyle kalın..